“Sanat
içinde geleceği
barındıran bir silahtır…”
1992
yılında bir araya gelen bir grup tiyatro gönüllüsü Orman Fakültesi öğrencisinin
“kendilerini ve hayatı daha yakından
tanıyıp gördüklerini insanlara da anlatmak'' için kurduğu Orfoy, birçok
oyunla sahnedeydi bugüne kadar. Her amatör tiyatro gibi karşılaştığı haylice
engeli tiyatro aşkıyla atlatmış bizden önceki Orfoylular. 'Bitmeyen Kavga' larla başlamıştı hayat hikayesi
Orfoy’un. Gelincik, Beş parasız, Çiğdem Çiçekleri, Hasta, Kız İsteme, Kimiz?,
Deliler ve Geldiler ile devam etti.
Tiyatro
bir ülkenin yapılanmasında en anlamlı ve yararlı araçlardan biri, o ülkenin
gelişimini ya da çöküşünü gösteren bir ölçüdür. Trajediden vodvile çeşitli
alanlarda iyi yönlendirilmiş, duyarlı bir tiyatro, bir kaç yıl içinde halkın
duyarlılığını etkileyip değiştirebilir; parçalanmış, kanatların yerine pençeler
konmuş bir tiyatro ise, bir ulusun tamamını uyutur, kabalaştırır.
Tiyatro,
ağlamanın ve gülmenin okuludur, eski veya yanlış ahlaki değerlerin
sorgulandığı, geçerliliğini daima koruyan insani duyguların canlı örneklerle
dile getirildiği, herkese açık bir kürsüdür.
“Tiyatrosunu desteklemeyen bir halk,
ölmemişse de can çekişiyordur; Halkının toplumsal, tarihi akışını, insanlarının
dramını ve ruhunun gerçek rengini kahkaha veya göz yaşlarıyla aktaramayan
tiyatro, tiyatro adıyla anılmaya layık değildir. Ancak bir oyun salonu veya
zaman öldürmek denen korkunç faaliyetin yer aldığı bir mekandır.”(Federico
Garcia Lorca,Yerma Prömiyeri) dedi yazar; bugün artık sözümüzü Lorca'nın
“Eskicinin Tazesi” ile kendi lisanımızca söylüyoruz. Kıssadan hisse çıkarmak
isteyenlere emsal ola…
“biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
kuklacı felek usta, kuklalarda biz
oyuna çıkıyoruz birer, ikişer;
bittimi oyun, sandıktayız hepimiz”
kuklacı felek usta, kuklalarda biz
oyuna çıkıyoruz birer, ikişer;
bittimi oyun, sandıktayız hepimiz”
Ömer Hayyam
…Orfoy’un yirminci yılına dair.
ORFOY-
ORMAN FAKÜLTESİ OYUNCULARI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder