nefes al,nefes ver,nefes al,nefes ver,nefes al,nefes ver,nefes al,nefes ver,nefes al,nefes ver,nefes al,nefes ver,derin al,derin ver,derin al,derin ver,derinden al,derin ver,al,ver,al,ver,al,ver,al,ver,ver,al,ver,al,al,ver,ver,ver,ver,ver,ver,ver,al,al,al,al,al,al…
bu senin şimdi tamtamına senin yarattığın cisim beyaz kısmı
parçalanmış siyaha dönmüş sarı kısmı dağılmış yerinden kopmamış.ama keşke.bahar
geldi birkaç gün önce öyle bir geldi ki beyazı aynı senin gözlerin sarısı
güneşin.bahar geldi birkaç gün önce sonra papatya geldi çıktı çamurun içinden
bekledik sonra çamurun güneşe yenilmesini. bahar geldi birkaç gün önce sonra
papatya geldi çıktı çamurun içinden çamur yenildi güneşe ve toprak,ot,papatya
karıştı birbirine bide eller,ayaklar,vücutlar tepelerine.
çıktı baharla mutluluğa benzer biri daha baktı maviliğe
sevindi,sıcak güneşe.mutlu etmeyi bilirdi,o insanları çok severdi onlardan
öte.ama yalvardı bu sefer gelme korkuyorum felaketi görüyorum göğe yükselmek
istedi olmadı yerin dibine girmek istedi olmadı çakıldı kaldı yerinde.yaklaştı
sonu bildi bunu.koptu bir tarafı değdi yumuşak beyaz ele sevindi bir an mutlu
ettim ayaklar altına alınmadım dedi.bir tarafı ezilmiş olan diğerleri kıskandı
daha çok ama sonuç aynı sonuç.
yumuşak ele iyilik meleği dedi ki ‘sevmiyor çıkacak ne
uğraşıyosun be salak’ kötülük meleği de ‘seviyor çıkacak daha başka ne olabilir
ki’,başladı gözlerden yaşlar damlamaya beyazların bitmesiyle toprağa ve göze
benzeyen beyaz gitti en azından güneşe benzeyen umutlar kaldı başka
papatyalara.
bugün nefes aldı,verdi,aldı,verdi bi insan bunu çok hızlı
yaptı.tuttu bir ara kalbini soktu elini göğsüne çıkardı fırlattı yerinden yetti
senin ettiklerin dedi kendine.geri geldi kalbi yüzsüzlük bu ya devam etti
atmaya saymaya.bir,iki,üç,dört…bitmez dedi papatya biz bittik ama.dün neydik
bugün neyiz.yapma dedi bi insan daha bırak kendi yaşasın kendi ölsün.bir
kelebek kondu papatyaya sardı sarmaladı bir gün sonra kelebek öldü iki gün
sonra güneş.bi insan son kere nefes verdi,belki bi gün geri alırım diye diye.
Bugünün hayrına ikinci
sayıdan önce ikindiden biraz sonra.
Orman karmaşığı sundu.